ilik

ilik
"bone marrow, marrow. -lerinde duymak /ı/ to feel (something) deep in one´s bones, feel (something) strongly and instinctively. -ine/-lerine geçmek see -ine/-lerine işlemek. - gibi 1. (meat) delicious and done to a turn, toothsome, scrumptious. 2. slang delectable, luscious, toothsome, voluptuous (young woman). -ine/-lerine işlemek /ın/ 1. to chill (someone) to the marrow, chill (someone) to the bone. 2. to wet (someone) to the skin, soak (someone) to the skin. 3. to affect (someone) deeply: O acı söz iliğine işledi. That harsh remark cut him to the quick. 4. to take possession of (someone): Hırs iliklerine işledi. Greed has taken possession of him. -ine/-lerine kadar 1. to the hilt; thoroughly. 2. deeply, deep down. -ine kadar ıslanmak to be wet to the skin, be soaked to the skin. -ini kemirmek /ın/ 1. (for something unpleasant) to bother (someone) greatly, get to (someone), give (someone) a fit. 2. to exploit, suck (someone´s) blood. -ini kurutmak/-ini kemiğini kurutmak /ın/ to drive (someone) crazy, drive (someone) to distraction, drive (someone) up the wall. -i sızlamak 1. /a/ to be deeply moved (by). 2. to feel a deep, throbbing ache."

Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • ilik — I, 72. bkz: yilik …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ılık — sf., ğı Soğukla sıcak arası, ne soğuk ne sıcak Ilık, parlak bir güneş her tarafı ısıtıyordu. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler ılık ılık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ilik — is. 1. İnsanın, həmçinin onurğalı heyvanların sümüyü içərisində olan yağaoxşar yumşaq maddə. <Rizvanın> iliklərində buz kimi bir uçunma gəzməyə başladı. S. R.. 2. məc. Təşbehlərdə: ağ, zərif, lətif. . . Leylək də arıq dəvə kimi diz çökdü,… …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • ilik — 1. is., ği Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık 2. is., ği Kemiklerin iç boşluklarını dolduran yağlı madde… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ılık ılık — zf. Ilık olarak Gözlerimden ılık ılık yaşlar iniyordu. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ilik — el, yed, dest, kulp kalbur, girbal eldüven, behle (illik) elli; eldiven …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ILIK — Ne sıcak ne soğuk. Az ısınmış veya sıcaklığı kırılmı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İLİK — t. Elbisenin düğme geçmeye mahsus deliği. * Kemiğin içinde bulunan madde …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ilik — düğme deliği …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • ilik gibi — 1) çok lezzetli, iyi pişmiş (et) 2) argo çok güzel, istek uyandıran (kadın veya kız) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • biz attık kemik diye, el kaptı ilik diye — bizim işe yaramaz diye vazgeçtiğimizi başkaları değerli buldu anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”